Sanatin ve sanatcinin dostu olamadigimi anladigim gun benim icin milad oldu. Tamam, asiri iyi/yardimsever/kimseye hayir diyemeyen kisiligimden oturu sanatciya destek olabilirdim ama "duz" kisiligim sanata yaklasmama engel oluyordu. oysa ben de sanatin ve sanatcinin dostu olup onume gelen sergiye sponsor olmak isterdim, hatta sporun ve sporcunun dostu olarak sponsorlugumu genisletmek, daha buyuk kitlelere ulasmak isterdim. belki ben bir adim atsam gerisi gelirdi, bu dusuncelerle antika degerine sahip olan telefonumun kamerasina sarildim ve umarsizca sanatsal fotolar cekmeye calistim. Amerika'nin degil de Turkiye'nin dogusunda yasasaydim insanlarin bamtellerine dokunabilir, daha da sanatsallasabilirdim, fakat cevremde ne bir koy cocugu vardi elinde sopasiyla bir kuzuya sarilan, ne de yesil gozleri esmer teninde daha da belirginlesen eli yuzu toz-toprak olmus baska bir cocuk. evet belki de sanatci ruhumun inkisaf edememesinin sebebi neset ettigim burjuva ortamiydi. kabul etmeliydim ki nerdeyse gordugum tek yer laboratuvardi, pencerem bile yoktu. altin kafese konulan bulbul gibiydim,
sıkışmıstım, kacamiyordum. hatta kafesim altin bile degildi. varlik icinde herkesin usta olabilcegi onemli olanin yoklukta basarmak oldugu telkini beynimde yanip sondu, ve iste yandaki resim beynimin yandigi dakilarda cekilmis yokluklar icinde ortaya cikan biricik sanat eserim: kısılmak. kendi ruh halimi anlatmasi acisindan degeri dolarlarla olculemeyecek kadar cok, ama yine de uygun bir fiyata anlasabilecegimizi dusunuyorum.
"onemli olan maddenin kendisinden cok bizim maddeye yukledigimiz anlamlar" temali calismamin urunu olan "kibir" de asagida arz-i endam etmekte.
diger eserlerim de sirasiyla mutluluk, parcalanmak, beklemek, asili kalmak ve caresizlik. ama tum komuoyuna bildirmek isterim ki (ilk soylesimde bu fikirlerimi sizlerle paylasacagim ins), ben yine de sanatimla degil ozel hayatimla gundeme gelmek isterim. evet simdi resimlere uzuuuuun uzun bakiniz, benim yukleyemedigim anlamlari siz yukleyiniz, kendinizden bir seyler bulunuz, aydinlanmalar yasayiniz."mutluluk"
"parcalanmak" "beklemek" "asili kalmak" "caresizlik"
(caresizlik icinde yenilmeyi bekleyen balik)
derin,felsefik ve benim açımdan anlaşılamaz bir yazı olmuş,
YanıtlaSilasılı kalanlar çok şeker,sahiplerinin annesi misin :)
o asili kalanlar kimin merak ettim, komsunun mu?
YanıtlaSil@hayatcemresi: yok yoook, ben bastan sona geyik yapiyorum, hatta yazarken cok eglendim:)benim henuz cocugum yok bu arada.
YanıtlaSil@Lama:evet dogru tahmin, komsun sag olsun bir baby shower icin vermisti elinde ne var ne yoksa!
İlk aklıma gelen sorunun cevabı verilmiş:) Ben diyorum bu kızda gelişmeler var diye, boşa değilmiş demek!
YanıtlaSilBirde o kısılmak dediğin şey var ya, inan onu ben senden kat kat fazlasıyla yaşıyorum. Her duyduğum sesi silah sesine benzetiyorum. Zaten yüzde doksanı silah sesi oluyor.Çok paranoyak oldum çooook:(((
Abin dedi ki: Gitgide eğlenceli hal alıyor bloğun:)
YanıtlaSil@Cahide: Cahide Abla bende gelisme degil gerileme var aslinda, kucukken daha sanatsaldim. hatta ortaokul yillarimda icra ettigim yagliboyo tablaolarim var benim..
YanıtlaSilo kadar vahim yani oralarin durumu. zaten %90 silah sesiyse paronoyaklik olmuyor bu yaptigin:((
@Abim: ben de sen nerelerdesin diyordum! sesin cikmiyordu! ozlemisim...(ozledim yani farkindayim)