Yine yillar yillar evvel (evet yaşlandim!) Burak apartmani gunleri yasaniyor, annem banyoda camasir yikamakta. Merdaneli makina banyonun ortasina cekilmis, kazan yanmis, annemin kollar bacaklar sivanmis.. sadece bu kadari aklimda, cunku ne zaman iceriye dalacak olsam annem beni banyodan uzaklastirirdi. Zaten biz kardesler cocuk odasina coktan kurmusuzdur duzeni, halimizden memnun. Tabii camasir bitince cocuklarin yikanma seansi baslar, havluyla sac kurutma islemiyle devam eder.
Su an cok da farkli degil camasir yikama durumu (Tabi bu sefer yikayan benim). Kazan yakilmiyor ama merdaneliye benzeyen camasir makinasi banyonun ortasina cekiliyor, su musluktan aldirilip gideri de kuvete gonderiliyor. Halimize sukredelim, onceki evde apartmanin camasirhanesini kullanma durumunda kaliyorduk ki akillara zarar! Gerci simdi de "su disari cikti mi?" paranoyasi yasanmakta ve bundan oturu annem kadar olmasa da yarisi kadar yoruldugumu dusunmekteyim.
3 yorum:
camaşır makinası deyince aklıma far far awayde eve yeni taşındıgımızda kirli suları nereye akıtacagız sorunuyla boğuştuğumuz gün geldi..
bir gün de makine yıkamıyor diye krize girmiştin yine yeni evdeydik:)
gittikçe anneme benziyorsun...
gittikce anneme benzedigim kesin:) "babacigi hadi sofraya" dedigim gun de bu is tamamdir:)
aslinda ben tatliyi cok sevmem, ama birinci tekil sahisin yaptiklari haric
Yorum Gönder