
Kardesim,
Hatiramdaki en eski tablo cocuk odasinda yerde oturan ben ve ayagimda sallamaya calistigim tosundan irice sen, iste o gun bugundur neden bilinmez seni koruma kollama hisleriyle doldum tastim. Belki "abla"lik makami boyle bir seydi, ilk senle tattim.
Sozum ona sen dogunca seni degil de sana alinan karyolayi kiskanmisim, "bu kadarcik bebek bu kadaaaar buyuk yerde mi yatacak" diyerek adaletsizlige parmak basmis, hakkimi soke soke alip karyolada ben yatmisim. ilk ve son(!) bencilligim bu olmus sana karsi, sonra seni hep bagrima basmisim.
Hatiralar yine beni Burak apartmani cocuk odasina goturuyor.Halinin uzerine kurulmus duzen, minik arabalar, legodaki minik adamlar, kendi yaptigimiz kagit paralar, yol olarak kullanilan halinin kenar cizgileri. Abimin cok parasi var, "tekme atma" karsiligi para dagitiyor, sen miniciksin daha, safsin, kabul ediyorsun, abim sana bi tane geciriyor, ben hizli vurdu diye abimle kavgaya tutusuyorum.
Yine kucuksun,cocuk odasinda duran dikis makinasinin altini araba yapmis, bir de mum yakmissin, derken ortu yanmaya baslamis sen de o esnada bulasik yikayan ablamdan bardak bardak su istemeye koyulmussun, korkmussun. Ablamin, o minicik mideye o kadar suyun giremeyecegini anlamisiyla da evi yakmaktan kurtulmussun.
3 yasindasin, kivir kivir saclarin, ordekli(!) mavi kazagin var, bir de pembe plastik ucagin var, kutlanan dogumgunun, dedemle satranc oynaman var. Dedemin vefatiyla, halamin ve babamin sana "babam" diye hitap edisi var. Bu hitabin sonralari "pasam"a ve en sonunda da "toktur"a donusu var. Ondan oncesinde bekirkadi mahallesinde ikindiden sonra disari oynamaya cikarken abimin yerine bana emanet edilen bir kardes var. 81 aylik oynayis ve oyundan sen anne olarak cikip da ben de erkek cocuk olarak cikinca, rolleri degistiris var. Baltalar elinde uzun ip belinde 3 yil ana sinifina gidis, kardesine bakmak icin anasinifina gitmeyen bir abla var. Iki tane 10 lirayla bir tane 50 lirayi degsitiris var. Oynanan tasolar, yenen cerezzalar-tombiler, utulen bilyeler, araba kagitlari var en iyisi 240 basan, en kuvvetlisi 6 silindir olan.
Sonra buyume var, anadolu lisesi sinavi, o okulda 4 yil hep en kucuk devre kalisin var. Ve bir gun okuldan acile gidisin, merdivenlerden inerken bana verilen haber var. Ekmek almaya giden, aldigi ekmegin yanik yerlerini yeme durumunda birakilan acilarin cocugu var. Ikimizin de ayni yil sinavlara girisi, benim odama gelip de beni muzik dinlerken buldugunda gelecege dair tahminlerin var. Gidilen yaban ellerden sana atilan mektuplar, tatilde eve donunce ayni odada kalis ve uyumayip sirdas olus var. Sabrina izlerken yaz ikindilerinde, ablasina kiyamayip magnum alis, duygu somurusu yaparak kardesine mutfaktan istedigi seyleri getirten bi abla var.Calisma masasinin cekmecesindeki not defterine evden ayrilirken yazilmis notlar, alinan anotomi dersi sonrasinda kas adlarini ogrenmek adina yaptirilan masaj var.
Far far away'e ablasiyla gelip, ev tasima sirasinda en cok isi yapis var. Buzdolabi kapaginda, banka reklamlarinda oynamaya aday "gelecege umutla bakan genc" fotografi var. Sonra sari rotring kalem ve bir temizlik esnasinda bulunmasiyla hickira hickira aglatan "yemegin dolapta" notu var...
1.90 boyu, efendiligi, doktorlugu, sogukkanliligi, mantikli yaklasimlari, iradesi, zekiligi, caliskanligi(caliskanliktan otesi), fedakarligi, kirli cikiligi var.
Ablasinin onu cok sevmesi, ve en cok da ozlemesi var...
Seni cok seven bi ablan oldugu icin o kadar sanslisin ki! (Ama S.ablan:)) )