7 Ekim 2010 Perşembe

bir naif insan

bugun pek bi yazasim var, gerci bu yazma istedigimi bugun 5'e kadar hocama vermem gereken ve henuz hic baslamadigim abstract icin kullansam hic fena olmayacak. dur hemen az bi sey yazayim da asil gecmisten dem vurmayi seminer saatine birakayim. evet bugun seminer var yine, persembe kabusum! bi de seminer odasi buz gibi oluyor, karnima agrilar giriyor, o derece. zaten usumeye meyilli parmak uclarim mosmor kesiliyor!

Ne zamandir yazayim diyordum, yazayim simdi, sanirim ben safim yaaa, ya da gazim, ya da dunyadan haberim yok, ya da bunun gibi bi seyler. simdi ben blog dunyasiyla 2009 yilinin baslarinda tanistim (biliyorum teknolojiyi bu kadar yakindan takip etmem senin de yuregini parcaladi, bu bendeki naïf kisilik bana olan sempatini arttirdi, artik beni bir cay tarlasinda*, cay toplayan**, altinda salvar, basinda arkadan baglanmis bi yemeni ama kahkuller disarda ,zayif ve urkek, masum bakisli hayal edeceksin. Bak ben de kendimi oyle hayal ettim, nedense ustumde mor t-shirt var, hatta tulbentim de beyaz) ne diyordum, hah, tabi her yeni evlenen genc kiz gibi portakalagaci’na girmisligim hatta ordan tarif denemisligim, hatta ve hatta “un haline getirilmis biskuvi” yazisinin sadece “un” kismini okuyup Badem’e pismemis un yedirmisligim falan var, onu saymiyoruz. Iste 2009un basinda sanirim portakal agacindaki linklerden baslayarak blog blog gezmeye baslamistim. Ama demek ki hep yemek blogu geziyordum ki aklimda “yemeksiz blog olmaz” slogani kalmis. Iste ben safim ya, blog acmak istedim (ki bu kadar kolay olacagini tahmin etmiyordum) ama internet dunyasina bi yenilik getirdigimi saniyordum, hem blog acacaktim hem de yemek disi konulardan bahsedecektim, ooo cok yenilikciydim, cok farkliydim! Nihayetinde ben uzun sure kendimi “farkli” gordum, tabi bi kac moda blogu vardi ama magazin kivamindalardi, dedim ya ben cok farkliydim, candim, kesfedilmemis bi inci tanesiydim (bu safligimdan oturu acidim kendime simdi). Neyse, sonra bugunbunuogrendim mi ne diye bi site var, anladim ki rakiplerim vardi (!), ordan baska siteleri kesfettim, hem de ne kesfedis! Milyon tane geyik blog vardi, hem de bu insanlar blog’da ciddi zaman harciyorlar ve bildigin stand-up yapiyorlardi. Sonra ben bu sitelerden bir kacina asik oldum, sabah ilk is bunlari okumak oluyordu falan. Yani iste o zaman anladim ki meger ben yenilikci degilmisim! Aynen doktora tezimde oldugu gibi… sadece ise baslamadan once az arastirma yapiyormusum.

Naapiyim benim de kaderim dunyaya gec gelmek, biraz daha erken gelseymisim simdi cok unlu bi mucit olarak ansiklopedilerde coktan yerimi almistim, ama o zaman da coktan ölmüştüm di mi?

5 yorum:

*Defne~ dedi ki...

cok iyi yaf.. Geyik blogu acarak internette bir ilk olmak isteyen ilk ve de tek naif arkadasim. I love u bu halinle :)

LaMa dedi ki...

hmmm...birinci tekil sahisin blogspotla tanismasinda sanki Lama'nin da katkisi vardi ama bininci tekil sahis farkli olabilri tabi...

bininci tekil şahıs dedi ki...

yok, once ben dedim blog actim diye sen sonra soyledin, dun gibi aklimda!

LaMa dedi ki...

benim aklimda kalan, sen lamayi gorunce "aaa blog acma olayi kolaymis, ben de acayim "demistin. hatta ben super bir blogun varmis filan gibi yorumlar beklerken boyle seyler dusundugun icin kirilmistim, inceden inceye...naif insanlar bir diil,bes dill

bininci tekil şahıs dedi ki...

hmmm, soyle oldu sanirim, ben blogspot'tan degil de google-page'ten actim blogumu (yani sayfami), sana haber verdim sonra.. blogspota gecisim senle olmus o zaman (cunku Lama'nin blogu var da benim niye haberim yok diye dusunmustum inceden inceye, kirilmamistim, niyaz makaminda gorurdum kendimi o zamanlar)

aksam aradi gozlerim seni