10 Haziran 2010 Perşembe

CANLI YAYIN: BOLUM III “BOGAZLAR MESELESI” :)

Bir de yemek meselemiz vardi tabi. Memlekette vejeteryan bi sey bulmak imkansiz! Direk et olmayanlarda dahi domuz yagi kullaniyorlar ucuz diye. Buraya kadar gelip de her gun subway yemeyelim duygusuyla doldugum bir gun, icinde et gorunmeyen yemek icin soyle bir konusma yasandi, ayni konusma 5 kez tekrarlandi:
BTS: Bunlara yag katiyorsunuz degil mi?(ingilizce sordum tabi)
Satan kadin: yes, si
BTS: hangi yagi katiyorsunuz? Hayvan yagi mi?
Satan kadin: no oil, no oil (yag yok, yag yok)
BTS: !?!? :o?? (valla 5 kez sordum)
Adamlarin memleketine gitmisim, kimseden keni dilinden baska bir dili konusmasini beklememeliyim ama o zaman anlamiyorum de, ugrastirma di mi ama! Haksiz miyim simdi sorarim sayin okuyucu??
Anaaaam, simdi de ucakta yemek servisi basladi vejeteryan bi sey yok!!! Neyse “sabritas”la idare edeyim bari (bknz. Lays)
Iste ondan sonra ve once sadece subwayden tuna yiyebildik. Hatta dun aksam tuna kalmamis, ekmek arasi marul tatsiz zeytin yedim (yine subwayden) (oda arkascigim sagolsun paylasti benle kendi yemegini) iste oyle zordu hayat. Atayurttan Far far away’e gelince de cok zorlanmistim, hicbir sey yiyemiyorduk disarda ve dahi alamiyorduk marketten falan, sonra alistik ogrendik. Simdi Far far away yemek konusunda cennet gelecek bana. Fedakarlik yapip dunyanin dort bir tarafina giden insanlar geldi simdi aklima. Su bile bulamayanlar varmis, utandim kendimden. 5 gun kaldim surda (ki kendi istegimle geldim, bir fedakarlik soz konusu dahi degil) 5 sayfa sikayette bulundum!!

2 yorum:

*Defne~ dedi ki...

Beterin de beteri var imis meger :)

bininci tekil şahıs dedi ki...

Far far Away cennet! gerci senin bloguna koydigin meyve tabagindan sonra her seye asagilayarak bakiyordum ama orayi gorunce sukrediyorum!