13 Temmuz 2010 Salı

9. kapida uzayan dakikalar

Sabah olmus, biz atayurda gelmek uzereyiz. Insanlar yorgun ama mutlu, heyecanli. Sonra pilotun anonsu geliyor, ucagimiz alcalmaya basladi, bilmem kac dakika sonra inicez, sicaklik bilmem kac SANTIGRAT derece, yerel saat 10:15. Bense yuzumde engelleyemedigim bir gulumseme, gozlerim disarda. Ve iniyoruz, inmemizle bir alkis kopuyor, herkes telefonlarini aciyor, “geldim” diye mujdeliyor bekliyenlerine. Sonra direk “Celebi”yi goruyorum ben, sonra “havas”. Turkce yazilar var her yerde, gun gunesli. Vatan topragini yuzume gozume surmek istiyorum, opmek opmek, ne zormus senden ayrilik demek istiyorum. Derken kapi aciliyor pasaport kuyrugunda onde olma yarisi basliyor. Pasaport kontrolunu yapan memura gulumseyip de karsilik goremeyince, ya da ettigim tesekkure rica ederim denmeyince hemen far far away’le karsilastirmaya giriyorum. Turkcell reklamlari var her yerde, valizi almaya gidiyorum, valizler donuyor donuyor ama bizimki ortalarda gorunmuyor, derken goruyorum valizi, Badem hemen aliyor, ben kenarda duruyorum. Bir yandan otomatik kapi acilip kapaniyor, yakinlarini bekleyenleri goruyorum, herkes mutlu. Derken kapi bizim icin aciliyor, herkes bize bakiyor, kalabaligin icinde sallanan el ve seslenilen ismim, abimi goruyorum, derken babami coskulu. Sevincle beraber gozyaslarimi tutamiyorum, aglamaktan konusamiyorum, sariliyorum sadece, anneme cekmisim iste, o da ayni. Sonra abimin arabasina biniyoruz ve trafige giriyoruz…
Hayal tabi bunlar, ya da onceki yillarda yasadiklarim diyeyim. Yarin sabah ins bunlari yasiyor olucam. Gerci yine Delta yapti yapacagini ucagi erteledi, simdilik 1 saat 10 dakika ertelendi ama umudum yok, daha erteler bunlar!! 9.kapida bekliyorum. 2 saatlik uykuyla duruyorum, ucaga binsek hemen vurucam kafayi uyuyacagim ins. Zaten yanima aldigim kitap da cok acmadi beni. Blog yazayim dedim ama gozyaslarima hakim olamadim, bekleme salonunda elinde bigisayar yazi yazip aglayan bir tip’e donustum.
NOT: Ucak iptal edildi, sonraki gun kalkti

Hiç yorum yok: