2 Ekim 2009 Cuma

mutlulugun ne cok resmi var

Bir cuma aksami, okuldan yorgun argin gelindikten sonra yaklasik yarim saat surecek yolculuk icin araba ayarlanmissa, elde kekler cipsler yollara dusulmusse, kopruden sonraki ilk exit’ten cikilip kivrimli yol mide bulantisiz atlatilmissa, daha minicik cocuklariyla derinden gelen bir gulumseme bizi karsilamissa, bir hafta aradan sonra herkesle ozlem dolu kucaklasilmis ve birbirimizi gordugumuze sevinilmisse, nefes almadan kahkahalar icinde bir haftanin ozeti gecilmisse, sonra yukari cikilmissa biraz ciddilesmek adina, aylar oncesinde konusulan bir konu unutuldugu dusunuldugu bir anda hatirlanmissa tam yerinde, icimizden biri vakti girmisken O’nu bekletmemek icin hatirlatmada bulunmussa, gayret herkesin gozlerinden okunuyorsa, sozler verilmisse bundan sonrasi adina, sorulan sorulara cevaplar bulunmussa, hepberaber sesli sesli soylenenlerin ardindan binbir cesit bir sofra asagida hazir beklemekteyse, keske zahmet etmeseydi minicik cocuguyla diye bir yandan uzulunurken sofranin guzelligi karsisinda hasil olan sevincle hemen eyleme gecilmisse, hicbir zaman yapilamayacak tarifler istenmisse, bulasiklar yikanip ortalik soyle bir toplandiktan sonra gonul rahatligina kavusulmussa, candan kucaklasmalardan sonra herkes eve teslim edilmis sonra donus yoluna dusulmusse, ve icler huzur dolmussa, daha ne istenir ki mutluluk adina!

Hiç yorum yok: