zor yuruyor. Annem babami direk yatak odasina aliyor, babam yatakta oturuyor, konusmuyor, aglamiyor, su iciriyoruz, annem beni salona yolluyor. Salonda herkes agliyor, surekli telefon caliyor. Babam kendine geliyor, yola cikiyorlar. Annem ablami gondermek istemiyor. O gece kimse dogru duzgun uyumuyor, ebem haric.Sabah oluyor, 10 Subat, ablamin dogumgunu, Z. abi arabayi suruyor, ablamla biz arkadayiz, ablam agliyor ben agliyorum, ablam agliyor ben agliyorum. Oysa musibet ilk tosladiginda sabir gostermemiz gerekmez mi? bunlari dusunmuyoruz. Ablam anilarini anlatiyor, pismanliklarini, agliyor, ben agliyorum. Köye variyoruz, butun kardesler, akrabalar toplanmis. Kadinlar misafir odasinda, kendilerinden gecmis herkes. Bunlar amcama fayda vermez, dua edelim arkasindan diyorum, kimse dinlemiyor. Annem aliyor Kurani okumaya basliyor.
Disarda kazan kayniyor, A. abim, amcamin oglu, gece boyu yol gelmis, gozler kipkirmizi, "babami gorucem" diyerek eve dogru geliyor, tam kapidan girerken bayiliyor. Disarda kazan kayniyor.
Burdan sonrasina devam edemeyecegim...
"Helal olsun" ne hakkim var ki zaten, keske benim helallesme imkanim olsaydi...
Bir kurban bayrami sabahi, annemin cok isi varken, amcamin saclarimi tarayişi, tokami takişi geliyor aklima...
Ruhuna el-Fatiha