9 Şubat 2010 Salı

amcamin ardindan (1951-2004)

Tarih 9 Subat 2004, pazartesi, hava kararmis, babam baskentten donen otobuse binmis eve geliyor.. Kiş tatili, atayurdun tam ortasindayim. Babam eve geldiginde haber alalim diye cep telefonumu yanima aliyorum ve annemle komsuya cikiyoruz, abim evde.. Yaşit-arkadaş komşu kiziyla muhabbet ediyoruz, derken telefon caliyor, arayan abim, ne dedigini bilmez bi sekilde "Amcam ölmüş" diyor, ne duydugumu bilmez bi sekilde annemin yanina koşuyorum, annem bir yanlislik vardir diyor, eve geliyoruz. Abim bu esnada herkese haber vermis, herkes yollarda. Babaannem (ebem) bizde, uyumuş coktan. Ablama kim haber verdi bilmiyorum, Z. abimle bize geliyorlar. Annem, ebem aglamalari duymasin diye kimseyi sesli aglatmiyor. "Nasilsa elinden bi sey gelmez, sabaha kadar bari rahat uyusun" diyor. Herkes agliyor, en cok ablam... Ilk posta köye variyor, "durup duruken" diye haber veriyorlar, kalp krizi oldugu ogreniliyor, oysa oyle bir hastaligi yok amcamin. Baskentten cikan otobusun varis saatine yakin, Z abi ve abisi babami karsilamaya yola cikiyorlar. Babam onlari gorunca "bir terslik" oldugunu anliyor, "basimiz sag olsun" diyorlar, babam "annem mi?" diyor, "abin" diyorlar, duşmesin diye iki koluna giriyorlar. 9 Subat, soguk, balkondan babama bakiyorum, zor yuruyor. Annem babami direk yatak odasina aliyor, babam yatakta oturuyor, konusmuyor, aglamiyor, su iciriyoruz, annem beni salona yolluyor. Salonda herkes agliyor, surekli telefon caliyor. Babam kendine geliyor, yola cikiyorlar. Annem ablami gondermek istemiyor. O gece kimse dogru duzgun uyumuyor, ebem haric.
Sabah oluyor, 10 Subat, ablamin dogumgunu, Z. abi arabayi suruyor, ablamla biz arkadayiz, ablam agliyor ben agliyorum, ablam agliyor ben agliyorum. Oysa musibet ilk tosladiginda sabir gostermemiz gerekmez mi? bunlari dusunmuyoruz. Ablam anilarini anlatiyor, pismanliklarini, agliyor, ben agliyorum. Köye variyoruz, butun kardesler, akrabalar toplanmis. Kadinlar misafir odasinda, kendilerinden gecmis herkes. Bunlar amcama fayda vermez, dua edelim arkasindan diyorum, kimse dinlemiyor. Annem aliyor Kurani okumaya basliyor.
Disarda kazan kayniyor, A. abim, amcamin oglu, gece boyu yol gelmis, gozler kipkirmizi, "babami gorucem" diyerek eve dogru geliyor, tam kapidan girerken bayiliyor. Disarda kazan kayniyor.

Burdan sonrasina devam edemeyecegim...

"Helal olsun" ne hakkim var ki zaten, keske benim helallesme imkanim olsaydi...
Bir kurban bayrami sabahi, annemin cok isi varken, amcamin saclarimi tarayişi, tokami takişi geliyor aklima...

Ruhuna el-Fatiha