9 Aralık 2010 Perşembe

Kokuşmuş içimin döküldüğü bir yazıdır kendileri, sıkıcıdır ayrıca

Senin de çok mu pişmanliklarin, “keşke”lerin ? Zamani geri cevirme istedigi duyar misin her daim? Pişman olacagini bildigin yollarda bulur musun kendini? Ama uzerindeki ataleti atamadigin icin ya da en genelinden nefsine her seferinde yenik dustugun icin o yolda devam eder misin sen de? Her gunun akşaminda kararlar alip sonraki sabah “eski tas eski hamam hayata devam” modunda olur musun? Kizar misin kendine benim kadar? Sonra daha fazla duşunmemek icin boş işlerin kucagina daha da atar misin kendini, bunun sonsuz bir dongu oldugunu bile bile? Bilip de uygulamamak nedir bilir misin? Hic kendini kitap taşiyan yani onun hamalligini yapan ama icindeki bilgilerden faydalanmayan bi binek/hayvana benzettin mi? senin nefsin de benimki kadar şimarik mi?

En muzdarip oldugum duygudur pişmanlik, ve hep yaşadigim. Oyle cok pişman olurum ki, yaşadiklarim kadar yaşamadiklarima da pişman olurum, soyledigim kadar sustuklarima da. Ama yine de ders almam! Zamani bosa harciyorum diye benim kadar uzulen ama yine de hala ve hala zamanini boşa harcamaya devam eden başka biri yoktur heralde. Madem o kadar uzuluyorsun, madem biliyorsun kendini, ne diye internette bos bos zaman harciyorsun? Ya da madem sevmiyorsun bolumunu neden hala devam ediyorsun? Daha da onemlisi neden bi de ustune doktora yapiyorsun? Birak git yeni bi sey oku di mi? ama yok, tek yaptigim mizmizlanmak “ama yea kim 17-18 yaşindaki bi cocuktan meslegini secmesini bekleyebilir, niye kimse yonlendirmedi beni o zaman, niye herkes sadece kendi cikarini dusundu” diye suc atmak ki nefsimi temize cikarmada hakkaten ustume yoktur daha once de soyledigim gibi. Hemen hazirdir bahanem! Kendi aşiriligimin, her yerde kendimi belli etme istegimin hic suçu yoktur! En basitinden, midem bulanincaya kadar cips yesem suç onu alan Badem’dedir mutlaka! Daha 10 yasinda oldugum icin sorumluluk alamiyorum bi turlu(!).

Ama haksiz miyim simdi yea, kim 17-18 yaşindaki bi cocuktan meslegini secmesini bekleyebilir? Lise sona donmek istiyorum! Insanliga faydali bi meslek seçmek istiyorum! Aslinda akil veren de oldu o aralar, “gel doktor ol” dediler, yok dedim, hatta o zamanlar yurt dişina gitme hakkim oldugu için dediler ki, “sen yurt disinda tip okur gelirsin ozel hastane acariz”, yok dedim. Annem dedi ki “yavrum, anne olacaksin bak, ogretmenlikten guzel meslek yok bayan icin”, yok dedim. “yok” dedim durdum! Dersanenin gazina geldim:( Uff nasil pişmanim! Keşke tip okusaydim! Kardesimin tipta okudugu kitaplara agzimin suyu akarak bakiyorum simdi. Koye gidiyoruz mesela, koydeki tum yaşlilar “doktor” diye bagirlarina basiyorlar bizim oglani, o da herkesin gonlunu aliyor, ve dualarini tabi, ailemizin kahramani. Ote yandan benim yaptigim işe bak! Ayy bakmak bile istemiyorum, valla işkence geliyor çaliştigim herbir dakika! Oyle boş ki! Kendime faydam yok ki insanliga faydam olsun! Insanin kendi yaptigi arastirmada savundugu hipoteze kendinin inanmamasi ne aci bilir misin? Kucukken, sinif arkadaslarimdan okula gelmek istemeyen olurdu, “bi insan nasil okula gitmek istemez” diye acaip şaşirirdim, anliyorum simdi, fazlasiyla! Bi de ben kuçukken, gozluk takan insanlar gozluklerini cikarinca nasil bir goruntuyle karsilasirlar diye acaip merak ederdim, gozlerimi şaşi yapardim “yani boyle iki tane mi goruyorsunuz” falan diye, hatta ve hatta sirf o goruntuyu gorebilmek icin gozumu bozma girişimlerim olmuş ve icine dusecek sekilde TV seyretmişligim olmustur, ki hepsi de annemin “kizim, o kadar yakindan izleme, gozun bozulur” uyarilariyla son bulmuştur. Sonradan bizzat anladim nasil goruyorlar, hic gerek yokmuş, bilmesem de olurmuş. Uff nerden girdim simdi bu konuya, na alaka?

Neyse, diyecegim o ki, endustri muhendisligi (ki kendisini bi muhendislik olarak gormuyorum ben, bilmem o benim dusuncemi ne kadar onemser) dunyanin en gereksiz meslegidir! Ben kendilerinden hakkaten tiksiniyorum, ve ilerledigim bu yolda belki de ilerde endustri muhendisi olacak insanlar yetiştirecegim!! ayyyy, biçak bulup kendime saplayasim geldi simdi, ikiyuzlulugun de bu kadari!!! Yapma BTS, birak bu işleri, bi sahil kasabasina yerles, domates salatalik yetiştir bahçende, guneş acsin her sabah, tavuklar gidaklasin, falan.

12 yorum:

LaMa dedi ki...

saat kacta yazdin bunu?

Unknown dedi ki...

Anahtari avucunun arasina tutustursam geri doner misin?

bininci tekil şahıs dedi ki...

@LaMa: oglen yazmistim, ama blogspota erisimim olmadigi icin Badem'in eve gelmesini bekledim..

@Osman:donerdim yaa, kader cizgisinin bir bolumu de "daha iyi" biterdi:)

Unknown dedi ki...

Hani olanda hayir vardi?

denea dedi ki...

36 saatlik kesintisiz hizmetten sonra yazıyorum...
davulun sesi uzaktan hoş gelir. neler yaşandığını anlatsam bu sefer de yazdıklarına pişman olursun. sadece nöbette geçen tek birşeyi anlatayım...
günlerdir hayatta kalmasına uğraştığın sabaha karşı belki de daha iyi bakılmadığı için vefat eden hastan için hiç üzülmemek ne kadar kötü bilemezsin.
keşke yapabilsem de o insanlığa faydalı olma şuurunu hep koruyabilsem... ama mümkün olmuyor. geçen 6 artı 18 yılda şunu öğrendim yaptığı işi yaşadığı yeri sevmektir insanı hayatta tutan pişmanlıklarını düşünmek değil.emin ol tıp fakültesinde olsan daha çok pişman olurdun. hayırlısı böyleymiş demek bu kadar zor olmasa gerek

bininci tekil şahıs dedi ki...

oyle canim, pisman olacagimdan eminim, (huzursuz insan sendromu var bende!) benim icin ozel bi meslek dizayn edilse:)
hayirlisi boyleymis diyorum zaten de kalben de kabullenmek var bi de! ama mutluyum, nankorluk etmiyim. okudugum okuldaki cevrem hayatimi cooook degistirdi. burdan herkese ayri ayri sevgilerimi yolluyorum:) iyi ki tanimisim hepinizi, canlarim benim..
son 36 saatte tembellik etmedin yani, ablasinin caliskaniiiiii!

Cafe Pepela dedi ki...

Huzur yüreğinde bea gardaşım:)
El hayru fi ma vaka,O'nun izni ile olan herşeyde kocaman bir hayır saklı..
Mis gibi bir mesleğin var,zahmetlerde rahmet barındığını unutmamalı.Böyle sevimsiz,nasihatvari cümleler sarfetmeme sebep olan sensin,bilesin:D
Yoksa ne kadar zeki olduğun aşikar,maşaAllah subhanAllah.
Hepinize sonusz başarılar dilerim efenim.Allah c.c muvvak etsin.

bininci tekil şahıs dedi ki...

Nasihata cok acigimdir!
zahmetsiz rahmet olmaz, tek siginagim zaten! yok yaaa, iyiyim aslinda, bazen gelir bana oyle! Hem "keske" seytandandir, bunu akildan cikarmamak gerek!
Hakkimda husn-u zan besledigini belirtmek isterim!
Dualarini da her daim bekleriz:)

Cahide dedi ki...

Ben kızıma hep "anne ol" diyorum.Bir daha dünyaya gelsem yine anne, ama tek anne olmak isterdim.Başka meslekler basit kalıyor bu mesleğin yanında.Ve de çok sıradan...

Geri kafalı dersin belki.olabilir ama gözüm hiç gayrısında olmadı.4 çocuğu olup hâlâ çocuğa doymayan geri kafalının biriyim ben...

bininci tekil şahıs dedi ki...

ama yani annelik insan olmak gibi bi sey, meziyet o, meslek mi yanii?:)

Cahide dedi ki...

İnsan olmayı herkes beceremediği gibi,anne olmayıda beceremiyor malesef.
Anneliği öylesine bir iş gibi görürsen,sorumluluktan sıyırırsın kendini.Annelik meslektir elbet,ama ilahi bir meslek...

bininci tekil şahıs dedi ki...

meslek diyince calisma saatleri falan geliyor insanin aklina da ondan meslek degil meziyet dedim. ama evet ilahi meslek guzel bi tanim:)